28 Şubat 2010 Pazar

v for vendetta

 5 Kasım 1605; Guy Fawkes'un İngiliz Parlamento Sarayını havaya uçurma girişiminin tarihidir (Barut komplosu) filmdeki maskede fawkese benzetilerek tasarlanmış.
"voilà!


velakin, dışarıdan göründüğüyle;

feleğin virajları sayesinde...

... vekâleten hem vâziri hem de vebali olmayanı

oynamış naçizane bir vodvil eskisi.

bu vecih, kibir vehametinden

bihaber vasfıyla..

... veranın vecizelerine vekillik yapan,...

... şimdilerde varisi olmayan,

virane durumda bir vekil.

her şeye rağmen,

varlığını yitirmiş bu vahametin...

... vahdetiyle vücudunda

neşenin vuku bulduğu...

... ve veznenin velveleleriyle beslenen,

velfecirliğe tenezzül eden,...

... vechleri doyurulamaz

bir vahşet arzusuyla kaplı...

... bu vegar dolu vazilerin şimdilerdeki

vezirinin vefatını vadetmiş bir vekil.

verilecek tek bir hüküm var,

"vendetta".

beyhude bir vaaz değil,

vicdan ve vakar adına verilmiş...

... günün birinde vefi olanın

ve vaziyeti görenin velisi olacak bir vaattir.

velhasıl, bu önemsiz vira vecizeler

buradaki vuslatımızın vadesini uzatır.

sözün özü, şunu ifade etmek isterim ki;

sizinle tanışmak bir onur...

... ve beni çağırabileceğiniz isim v."

volver-dönüş

renkli bir almodovar filmi.kıyafetler,dekorlar.
kadın hikayeleri izliyoruz bu filmde.babalar tarafından tecavüze uğramış yada uğramaya çalışılan kızlari,istemeden gerçekleştirilen cinayetleri, rüzgar yüzünden aklını yitirenleri, anne kız ilişkilerini konu alıyor film.aklımda en çok  kalanlar: defalarca ve yüksek sesli öpüşmeler,kızkardeşin evini kuaföre çevirmiş olması, yerdeki kanları temizlerken peçetenin kanları emiş sahnesi ve penelopun güzelliği:)

donnie darko

filmle ilgili internetteki yorumları okuduktan sonra resmen ürktüm.herkes ayrı telden çalıyor her zamanki gibi .muhteşem ötesi,anlaşılması inanılmaz zor diyenler birde amann neresi zor bunu anlamanın sıradan diyenler. ben iki uçtada değilim film iyi hoştu ancak o kadar da mükemmel ötesi olduğunu düşünmüyorum.yalnız senaryo yazılırken nelerden etkilenilmiş, filmde neler kullanılmış kısmı hakkaten ellerine sağlık dedirtecek cinsten. bir nevi kelebek etkisi izliyoruz filmde. bişeyleri değiştirmek için kendi hayatından vazgeçiş.izlemeyeni dövüyorlardı sonunda izlendi.
a - kendimize bir sirine bulmalıyız.


b - Şirine ?


a - sıkı a.cıklı middlesex piliçleri gibi değil, bilirsin ?


ufak bir sarışın, eğilir ve erkeklerle pis şeyler yapar.


Şirinenin yaptığı gibi.


b - Şirine si.işmez.bu saçmalık.


a - Şirine diğer bütün şirinlerle si.işir. sizce şirin baba onu neden yapmış ? Çünkü diğer bütün şirinler abaza.


b - hayır hayır "kibirli" değil. onun homoseksüel olduğunu duymuştum.


a - peki o zaman şöyle. Şirine hepsiyle düzüşürken"kibirli" onları izliyor. tamam mı ?


b - peki ya şirin baba ? o da aksiyona girmeli.


a - evet tabiki.o da bütün olayı filme alıyor.


daha sonra da kasete attırıyor.




donnie : herşeyden önce,


Şirin baba şirineyi yaratmadı.


gargamel yarattı.Şirine oraya gargamelin ajanı olarak gönderildi... ve görevi niyeti şirinlerin köyünü yoketmekti. ama şirinlerin ezici iyiliği...onu değiştirdi.


ve bütün o düzüşme senaryosu...asla olamazdı.


Çünkü şirinler aseksüeldir. onların o beyaz donlarının...altında üreme organları bile yok.işte burada bir şirin olmakla... ilgili bir mantıksızlık var. Çünkü bir si.in bile yokken...


yaşamanın ne anlamı vardır ki ?


a - kahretsin donnie.


  • Ayrıntılar
  •  
  •  
  • Richard Kelly tüm dedikodulara rağmen, filmdeki öğretmenlerin ve öğrencilerin gerçek kişilerle alakalı olmadığını savunmuştur.
  •  
  • Film sinemalarda, tıpkı filmdeki geri sayımda olduğu gibi 28 gün gösterilmiştir. Bütçesi 5 milyon Amerikan Dolarından azdır.
  • Filmdeki ev partisi sahnesinde, trambolinden zıplayan kişi Ronald Reagan maskesi takmaktadır. Bu, Hunter S. Thompson adlı gazetecinin Reagan maskesi takıp trambolinden zıplarken çekilmiş bir fotoğrafından alınmıştır.
  •  Filmde Donnie, Married with Children dizisine atıfta bulunmaktadır ve bu atıf terapistine Christina Applegate ile seks yapmak istemesini anlatması sırasında gerçekleşmiştir. Aslında, metinde ilk olarak Donnie'nin fantezilerindeki kişi Alyssa Milano olmasına rağmen, lisans haklarının sağlanamaması yüzünden Richard Kelly tarafından değiştirilmiştir.
  •  Sinema salonu sahnesinde Richard Kelly Donnie ve Gretchen'ın C.H.U.D. adlı filmi izlemesini amaçlamıştır fakat filmin lisans haklarının kimde olduğu bulunamamıştır. Daha sonra Sam Raimi, The Evil Dead adlı filmi Kelly'e getirerek ücretsiz olarak kullanmasını sağlamıştır.
  •  
  • Noah Wyle'ın oynadığı karakter yani Prof. Kenneth Monnitoff bir kaç sahnede şekerleme(İngilizce orjinal adı: hard candy) yerken görülmektedir çünkü Wyle oynadığı karakterin şeker hastası olmasını istediğine karar vermiştir.
  •  Richard Kelly ilk olarak, filmin bitiminde çalan şarkıyı U2 grubunun MLK adlı şarkısı olarak seçmiştir fakat yaşanan lisans hakları sorunları nedeniyle Gary Jules'un Mad World şarkısının kullanılmasını uygun bulmuştur.
  • Richard Kelly aslında Donnie'nin babası rolünde Tim Robbins'i oynatmak istemiştir.
  •  Donnie'nin odasında asılı olan göz bebeğinde kafatası şekli bulunan siyah-beyaz poster M.C. Escher'ın gravürünün bir benzetmesidir.
  •  Filmin orjinal poster çalışmasında Arapça sitilinde bir yazı tipi kullanılmıştır fakat 11 Eylül 2001 olayından sonra, posterlerde kullanılmak üzere artık standart hale gelmiş Times New Roman yazı tipi seçilmiştir.
  •  
  • Jake Gyllenhaal, Jason Schwartzman'ın programının çakışması yüzünden filme dahil olmuştur.
  •  
  • Filmin ilk hali 165 dakikadır. Sonradan çıkan yönetmenin kurgusu versiyonu da bu süreye çok yakındır ve ilk olarak Sundance Film Festivalinde Eylül 2001'de gösterilmiştir.
  •  
  • Donnie ve Gretchen'ın The Evil Dead filmini izlemek için gittiği Santa Monica'da bulunan 1328 Montana Caddesindeki The Aero Theatre sineması 2003 yılında kapanmış ve 2005'in başlarında tekrar açılmıştır.
  •  
  • Silinmiş sahnelerden birisinde, Donnie'nin İngilizce sınıfında tartışılan Richard Adams'ın Watership Down (1978) adlı romanı yer almaktadır. Roman tavşanların yaklaşan yıkıma karşı yaşadıkları dramatik olayları işler. Bu sahne filmin sonradan çıkan yönetmenin kurgusu dvd versiyonunda filme dahil edilmiştir.
  •  
  • Filmdeki Cadılar Bayramı sahnesinin başında duyulan kurt uluma sesleri An American Werewolf in London adlı filmdeki kurdun uluma sesidir.
  • Donnie'nin annesinin telefonda tek gecelik uçuşun nasıl olacağını anlatırken arkadan gelen havaalanı anonsunda 2806 numaralı uçuşun 42. perona yanaştığı ve öğleden sonra 12:00'da ayrılacağı duyulmaktadır. Bu sayılar Frank'in Donnie'ye verdiği zamanı (28:06:42:12) vurgulamaktadır.
  • Filmin yönetmenin kurgusu versiyonunda 28 sahne vardır(28:06:42:12).
  •  Filmdeki olaylar 1988'de geçmektedir. Frank Donnie'ye geri kalan zamanı 28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye olduğunu söylemiştir. Bu sayıların toplamı 88 eder. Samantha ne zaman çocuğunun olacağını sorduğunda Donnie 8. sınıftan önce olmayacağını söylemiştir. Donnie terapistine köpeğinin kendisi 8 yaşındayken öldüğünü söylemiştir. Televizyondaki sunucuya göre Jim Cunningham'ın evi gece saat 8'den sonra saldırıya uğramıştır. George Bush 8 Kasım 1988'de seçilmiştir(filmde yer alır).
  •  Donnie'nin Gretchen'ı düzelttiği sahnede, aktris gerçekten o kelimeyi söyleyememiştir.
  •  Richard Kelly'nin yorumuna göre bir kaç sahnede görülen kırmızı eşofman giyen adam bir FAA ajanıdır ve uçak kazası olayı ile ilgili olarak aileyi izlemektedir. Sparkle Motion'ın gösterisindeki gizemli kadın Star Search filmindeki casuslardan biridir.
  •  
  • Film, Avustralya'nın en iyi 10 filmi içinde 5 numara olarak seçilmiştir.
  •  Ölü büyükanne'nin evine giderkenki bisiklet sürüş görüntüleri Steven Spielberg'in Drew Barrymore'un da rol aldığı E.T.: The Extra-Terrestrial filmine atıfta bulunuyor.
  •  Filmin ilk sahnesi Martin Scorsese'ın The Last Temptation of Christ adlı filmine atıfta bulunuyor. Aynı film sinema sahnesinde de gösterilmiştir.
  •  
  • Jim Cunningham 'korkunun temellerini' (Orjinali: instruments of fear) ilaçlar, alkol ve evlilik öncesi seks olarak tanımlıyor. Filmde Donnie sigara içiyor, alkol alıyor ve evlilik öncesi seksi yaşıyor. Donnie'nin bunların üçünü de yapmasıyla film son noktasına ulaşıyor.
  •  Donnie Gretchen'a küçükken bir evi yaktığını anlatırken ikili Jim Cunningham'ın evinin önünde yürüyor. Donnie'nin sınıfta okuyup korku mu sevgi mi karar vermesi gereken kartta (The Life Line Exercise Card) bir kızın kayıp bir cüzdan bulduğu yazıyor. Daha sonra Donnie, evine giderken Jim Cunningham'ın cüzdanını buluyor.
  •  Cunning Visions'ın televizyon reklamlarında oynayan ve bir sahnede Jim Cunningham'ın sarıldığı çocuk aynı zamanda Jim Cunningham'ın okulda yaptığı sunumda nasıl dövüşmeyi öğrenebileceğini soran çocuk ile aynı kişi.
  • Donnie'nin bir sahnede oynadığı video oyunu 1986 yapımı SEGA araba yarış oyunu olan Out Run'dır.
  •  
  • Film, Film4'ün (Yabancı bir televizon kanalı) 'Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken 50 Film' listesinde 9. sırada yer almaktadır.
  •  
  • Donnie Darko ve Stephen King'in It adlı TV dizisi eli bıçaklı bir eşkıyayı öne çıkarır. İlk eşkıyanın adı Seth Devlin'dir ve soyadı şeytana gönderme yapar. Seth Devlin'in dolabındaki çıkartmada 'Şeytan ne yapmak ister?' ("What would Satan do?") yazmaktadır.
  •  Yönetmenin röportajına göre, Eddie Darko'nun yatakta okuduğu kitap Stephen King'in The Tommyknockers adlı kitabı, daha öncen de eşinin okuduğu kitap ise Stephen King'in It adlı kitabı.
  •  Donnie filmde DeLorean adlı araçtan bahsetmektedir. Bu araç Geleceğe Dönüş film serisindeki zaman makinesi otomobilin markasıdır ve araç zamanda yolculuk için saatte 88 mil hıza ulaşmak zorundadır.
  •  Rose Darko Stephen King'in It adlı kitabını okumaktadır ve kitapta küçük bir kasabada çocuklar bir palyaço tarafından dehşete düşürülmüştür. Filmde sonraları Donnie ve bir palyaço karşı karşıya gelir.
  •  
  • Filmdeki dans şovu Pet Shop Boys'un West End Girls şarkısında yer almıştır fakat bütçe kısıtlamalarından dolayı şarkı Duran Duran'ın Notorious adlı şarkısı ile değiştirilmiştir.
  •  
  • Filmin sonunda gece yatağında uyanan kişiler gösterilirken (Mad World şarkısı çalarken) Frank'in ağladığı görülüyor ve Frank Donnie'nin silahla vurduğu gözü olan sağ gözünün altındaki yaşı siliyor.

26 Şubat 2010 Cuma

la maison en petit cubes

çokçok güzel bir animasyon tık tık: http://video.mail.ru/mail/kys_kys/5588/5588.html

hamam

ferzan özpeteğin 97 yapımı ilk uzun metraj filmiymiş.Bir mimara geçmişte italyayı terkedip istanbula yerleşen teyzesinin ölümüyle bir hamam miras kalırsa ne olur?(ki ben çok isterdim) eşcinselliğin vurgulanmasından dolayı eleştirilmiş ve oryantalist bir tutumda yapılmış olduğu öne sürülüp bolca üzerinde durulmuş bi film. bizim hamamlarımızda böyle şeyler olmaz. türk erkeği sapına kadar erkektir yorumlarıylada karşılaşmak mümkün tabiki.ayrıca genç bir mehmet günsür görmek isteyenler izlemeli:P

l'ultimo bacio-son öpücük

hayatın ta kendisini anlatan film.
evlilik ve çocukla hayatın monotonlaşması ve değişim aramalar.pişman olup geri dönüşler, şehri terkedip farkı serüvenlerin peşinden gitmeler. hiç bi şeyle ilgili kesin bi yargıya varıp ben  bunu yapmam etmem dememeli insan.başına neler geleceği hiç bi zaman belli olmuyor.farklı yaş gruplarından farklı hayat deneyimleri,hiç bişeye bağlanamamalar, yıllarca süren evlilikten sıkılıp evi terkedip aslında o düzene alışık olunduğunu faketmeler.yakın arkadaşlıklar.
'daha büyük bir evin olacak.havuzu,garajı,bakımlı bir bahçesi,çiçekli bir girişi göz alıcı kapıları olacak.köpeğinin adı marx, teknenin adı guilia olacak.özel hayat sigortan, hayat sigortan,kendini fakir hissetmemen için her zman dolu bir buzdolabın,genç hissetmen için el dokuması bir halın olacak.mutu bir ailen sağlıklı çocukların olacak.yanında eşin olacak. sahip olacağın güzel şeyleri sana hatırlatacak karın olacak.hayalini kurduğun hep bu değil mi?'

'gerçek değişim normal olmak!'
evliliğin nasıl bişey olduğunu görmek isteyenler seyretmeli.italyan  filmlerini seviyorum:)

annem hakkında herşey

kadınlar,travestiler üzerine sıkı gözlemleri olduğunu düşündüğüm yönetmen almodovar.ilginç bir hikaye ve hüzünlü ama komik yaşamlar.ispanyaya gidince yolda karşılalırsam beni takmazsa taksisinin peşinden bi imza için koşarmıyım acaba?

25 Şubat 2010 Perşembe

cahil periler

herkes aşkı arar ama kimse onu tanımlayamaz, ne olduğunu, neye benzediğini bile tarif etmekte bazen zorlanırız. belki de onun için erken kaybederiz çoğu şeyi. belki de ondan yarım bırakır yaşanılanlar bizi. hatıralara tutsak eder.aşk bir karmaşa düzenidir. hiç olmadık zamanda gelir girer hayatınıza. ve belki de bize yepyeni bir dünyanın kapılarını aralar
ferzan özpetek filmlerini çok severim.italyancanın tatlı tınısıda olunca ortaya leziz filmler çıkıyor. günlerdir kendime sevdiğim ,önceden izleyip beğendiğim özpetek filmleri geceleri yapıyorum:)
genelde heyecanlı yada bol entrikalı olaylardan çok ruh hali,durumlar üzerinde duran filmleri beğendiğimi farkediyorum hergeçen gün.şahane görsellikler falan da önemli değil  o kadar çok.
ferzan özpetek filmlerinin olmazsa olmazları:serra yılmaz, yemekli sahneler,ajda pekkan veya sezen aksu şarkı yada posterleri,eşcinseller,nazım hikmet şiirleri,güzel ötesi film müzikleri 


sylvia plath

1932 yılında Alman bir baba ve ABD'li bir anneden, Massachusetts'te doğdu. Profesör olan babası 1940 yılında öldü. Plath ilk şiirini 8 yaşında yayımladı.
Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu. 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı. 1955'te Smith College'den summa cum laude derece ile mezun oldu.


Kazandığı Fulbright bursuyla Cambridge Üniversitesi'ne giderek çalışmalarını burada sürdürdü ve şiirlerini üniversitenin öğrenci gazetesi olan Varsity'de yayımladı. Plath burada 1956 yılında evleneceği İngiliz şair Ted Hughes'la tanıştı. Evliliklerinin ardından Boston'da yaşamaya başladılar. Plath, hamile kaldıktan sonra ise İngiltere'ye geri döndüler.


Plath ve Hughes, Londra'da kısa süre yaşadıktan sonra North Tawton'a yerleştiler. Çiftin sorunları bu dönemde başladı ve ilk çocuklarının doğumundan kısa süre sonra Sylvia Plath Londra'ya geri dönerek boşanma işlemlerini başlattı.

Kiraladığı evin eskiden İngiliz şair William Butler Yeats'e ait olduğunu öğrenen Plath bunu iyi bir işaret olarak değerlendirdi. 1962 - 1963 kışı Plath için çok zor geçti. 11 Şubat 1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayarak kapattı ve kafasını fırının içine sokarak intihar etti.Bu olay onun yasadığı evin lanetiydi çünkü Yeats de bu evde ihtihar etmisti.


İntiharıyla ilgili olarak kocası Ted Hughes eleştirilere maruz kaldı. Hughes yıllarca bu konuda konuşmadı. Daha sonra anılarını yayımladı.



1963 yılında daha 30 yaşındayken intihar eden Plath’ın hayatı, Oscarlı oyuncu Gwynet Paltrow’un ünlü şairi canlandırdığı “Sylvia” filmine de aktarıldı.

Plath’ın Türkçe’ye çevrilen eserleri arasında bulunan “Sırça Fanus” adlı romanı, birçok kişi tarafından ilk Amerikan feminist romanı olarak değerlendirilir

“And by the way, everything in life is writable about if you have the outgoing guts to do it, and the imagination to improvise. The worst enemy to creativity is self-doubt.”
"Et en passant, dans la vie tout est accessible en écriture au sujet si vous avez le courage sortants à le faire, et l'imagination pour improviser. Le pire ennemi de la créativité est le doute de soi. "

bookmark!

şekermi şeker kitap araları için tıktık: http://www.miragebookmark.ch/be_advertising.htm

kitap ayraçlarına her daim bayılmışımdır.bu sitede kabalcının ürettiği oscar wilde ayraçlarıda var:)görünce çokk şaşırdım. 

22 Şubat 2010 Pazartesi

coeur de pirate-beatrice martin

yeni keşfim 89lu kanadalı beatrice martin.
comme des enfantsiçin tık tık:

http://www.dailymotion.com/video/x8c6xd_coeur-de-pirate-comme-des-enfants_music

la vie

Hayat; Biz, Restoranda yemeğimizi yerken fonda çalan müziğe benzer ; Biz karnımızı doyurmakla meşgulken o usulca akar gider.

coraline

sevemedim ben pek.neden bilmiyorum konusu falan hiç sarmadı beni film.yanlış  zamandamı izledim başka sebeplermi bilemem ama izlerken çok sıkıldım.imdb puannın 8e yakın olması da çok şaşırtıcı.anlamadım gitti

21 Şubat 2010 Pazar

istanbulda kış.

pierre lotide başlayan gün,eminönü,gülhane,minyatürksirkeci garı