15 Ekim 2016 Cumartesi

sonbahar

İlk okuduğum Sarah Jio kitabı.
Filmi çekilsin diye yazılmış adeta.

Hasta olduğumuzda sevdiğimiz herkes her bir kucaklaşmanın, öpücüğün ve dokunuşun sanki sonuncuymuş gibi kıymet verilmesi gerektiğini bilir

Nazlı yarim, yeşil gözlüm, kibirli suratlım, huysuz kızım.
Bu aralar epey uçak yolculuğu yaptım. Daha temmuzdaki Balkan gezisinin notlarını bile yazmadım ki sıra onlara gelsin. Sanırım bu tembellikle bütün kış bunları yazmakla geçer.
Bu fotoğrafı çektikten sonra artık fazla abarttığımı ve bunun bir sonu olmadığını düşünüp her ülkeden sadece bir magnet ve bir shot bardağı almaya karar verdim. Aldığım kararın da arkasında durdum, yeni şehirlere gittiğim halde almadım! almayacağım!

Ağaç ve çiçek bakmak ne zor şey. 


Çoğu zaman bu düşüncedeyim.
Kediler, tatlılar ve bir takım kaçaklıklar 
Hava soğuk olunca evde olmak gibisi yok.
Çok uzun zamandır merak ettiğim Nevmekan'a gittik geçenlerde. Kahvaltının erken saatlerde bitiyor olması ve menünün de çok kısıtlı olmasının haricinde dekorasyon müthiş!
Fatih Akın ve Tim Burton filmleri vizyona girince sinemada izlememek olmazdı.Kitaptan uyarlama iki filme de bayıldım.


Çok doğal ve sade bir film. Hayatta her zaman inişler ve çıkışlar vardır!

3 Ekim 2016 Pazartesi

birgi- çakırağa konağı

 Hayatımın 18 yılını İzmir'de geçirsem de İzmir'de görmediğim ve hala bilmediğim pek çok yer var. Birgi'nin varlığından 4 sene kadar önce haberdar olsam da gitmek ancak bu bayrama kısmet oldu. Basmane'den bindiğimiz trenle 2 saatten fazla süren yolculuk sonrası Ödemiş'e vardık.İstasyonun hemen çaprazındaki otobüs garajından her yarım saatte bir kalkan dolmuşlarla 15-20 dakikada Birgi'ye vardık.

Minaresiyle dikkat çeken Ulu Cami, 1312’de inşa edilmiş, mimberi çivi kullanılmadan ahşapları birbirine geçirme tekniğiyle yapılmış.
Köyün tam ortasından Sarıyar Deresi akıyor ancak havalar sıcak olduğu için kurumuştu.







Kahvaltıyı burada yapmayı planladığımız için foursquare de puanı yüksek olan iyi yorumlarını okuduğum hemen Çakırağa Konağı'nın yanındaki Nar Danesi'ne gidiyoruz. Kahvaltının biraz gecikmesine sinir olsak ta tıka basa doyup mutluluğa erişiyoruz.
Karnımız doyduğuna göre ünlü Çakırağa Konağı'na gidebiliriz. 
Konağın içerisini belli sayıda gruplar halinde gezebiliyorsunuz . 
Müze kartınız yoksa giriş 5 TL.

1761'de  Deri Tüccarı Şerif Ali tarafından ahşapları İtalya'dan getirtilerek yaptırılan 3 katlı ihtişamlı bir konak burası.Oda ve tavan süslemeleri, özellikle meyve desenleri dikkat çekiyor. İstanbullu ve İzmirli iki eşinin memleket hasreti çekmemesi için karşılıklı iki odaya şehirlerin manzaraları resmedilmiş. 














Meydandaki kahvehanelerden birinde yanında suyla 4 Türk kahvesi, 1 koruk suyu ve 1 sodaya toplam 5 TL ödedik desem!
Son yıllarda  Çağan Irmak'ın Unutursam Fısılda filmi, birçok reklam ve Yeşil Deniz dizisinin çekim mekanı olarak kullanılan Birgi'de esnaf tüm bunları ticarete de dökmüş.













Dönüşte Ödemiş merkezde de biraz dolandık ancak hala o kadar toktuk ki Ödemiş köftesi yemek bir sonraki geziye kaldı.


İstasyonun karşısında karadut suyu içip eve dönüyoruz.
Siz benim gibi olmayın ve buraya gitmeyi erteleyip durmayın, fırsatını yakalayıp Birgi'ye gidin!