24 Mart 2016 Perşembe

22 Mart 2016 Salı

segovia


Madrid'e kadar gelmişken yakınlarda bir kaç şehri görmeden dönmeyelim dedik.
Su kemerleri , masalsı kalesiyle Segovia ilk günübirlik gezi rotamız oldu.
Moncloa istasyonuna metroyla gidip oradan kalkan  Sepulvedana firmasıyla bir saat on beş dakika süren  otobüs yolculuğuyla kişi başı gidiş dönüş 14€ vererek şehre vardık.
Otobüs terminalinden inip turuncu-sarı tonlarının hakim olduğu şehirde yürümeye başlıyoruz.
Neredeyse tüm binaların dışları motiflerle süslü.

700 m uzunluğunda yaklaşık 30 m yüksekliğindeki MS. 1. yy civarında çimento ya da harç kullanılmadan yapılan kemerler tüm etkileyiciliğiyle bizi karşılıyor.

Kemerlerin yukarısına doğru çıkan merdivenleri tırmanıp şehre biraz yukarıdan bakıp yola devam ediyoruz.





Harita kullanmadan tabelalara baka baka merkeze doğru gidiyoruz.
Yürüye yürüye Plaza Mayor'a ve Gotik yapıda inşa edilmiş Katedral'e varıyoruz.

Her yer sessiz sakin.Kışın gezmenin en güzel yanlarından biri de bu.






















Disney'e ilham veren kasabanın kıyısında Eresma Nehri vadisine tepeden bakan Alcazar dar kuleleri ve olağanüstü ihtişamıyla insanı kendine hayran bırakıyor. 


Alcazar civarından ayrılıp merkeze geri dönüyoruz.







Şehirden ayrılmadan kemer civarındaki Farrgi'den kocaman bir dondurma alıp terminale doğru yürüyoruz.


Dönüş biletini açık almıştık, terminaldeki küçük ofisten 15 dk sonra kalkan otobüste yer olduğundan hemen o saate biletimizi ayarlayıp Madrid'e dönüyoruz.
Böyle küçük şehirlerde katedral ,müze vs. girmek yerine sokaklarda avare avare dolanmayı seviyorum. Bize şehri gezmek için üç-dört saat yeterli oldu.