30 Aralık 2010 Perşembe

” bütün bu ” siz” ler, “iz” ler, “uz” lardan sıkılırım ben. yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana . ikinci konuşmamda “sen” diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. ne dersin(iz)?
- galiba sizi anlıyorum.
- yanılıyorsun. “siz” anlanamaz, “sen” anlanır. bazı kitaplarda “sizi seviyorum” u okuyunca gülerim. sanki “siz” sevilirmiş! “sen” sevilir, değil mi?..”
-Aylak Adam

29 Aralık 2010 Çarşamba

king kong'un kızları




hayatımda gidipte beğenmediğim en sıkıldığım oyun kendisi. hiçbir şey katmadı bana.
huzurevindeki yaşlıları; ünlülerin ölüm tarihlerinde öldürerek, ışıltılı bir şekilde hayata veda etmelerini isteyen 3 çalışan.
boğucu bir oyun.konusunun çok fazla insanı saracağını düşünmüyorum.

BUHRAN.

gecenin 3 buçuğunda yatağımdan kalkıp usulca mutfağa süzülerek, akşamdan kalan 2 waffle ı tost makinesinde ısıtmak suretiyle üzerine çokokrem sürerek, yanında çilekli sütle harmanlıyarak yemem neye delalet etmektedir.?
bir bağımlı oldum. şu metal yığınının ta kendisiyle  2 gündür aramızdaki mesafe yok denecek kadar az.Gün ışıyana dek uyuyamıycamı bilerek, mide spazmları geçirmek üzere yorganımın içine kıvrılarak yağmuru dinlemeye gidiyorum.mucks.
ps:bi daha böle bi aptallık yaparsam 2 olsun.

28 Aralık 2010 Salı

♫♫


uzun tren yolculukları yapabilmeyi diliyorum kendime


27 Aralık 2010 Pazartesi

mary and max


"izmaritler çok kötüdür. çünkü denizi kirletirler ve balıklar onları çekip nikotin bağımlısı olur. şaka yapıyorum. çünkü gayet tabii sigaraların suyun altında yanması mümkün değildir. ayrıca balıkların çakmakları koyacak bir cepleri yoktur."
Max
Aşk Tesadüfleri Sever
Aşk  tesadüfleri sever
Kader ayrılıkları
Yıllar geçmeyi sever
İnsan aramayı

Güller açmayı sever
Zaman soldurmayı
Eller birleşmeyi sever
Yollar ayrılmayı

Herkes geçmişi öder
Bir yol ayrımında
Başlamak istersen
Yeni bir hayata
Gölgeni yedek
Bırak ardında

Hayat tekrarları sever
Yeniden başlamayı
Kuşlar dalları sever
Kanatlarsa uçmayı

murathan mungan

piç-hakan günday

''bazen dünyanın bir kasa olduğunu düşünüyorum.Tanrının parasını sakladığı bir kasa. Para biriminin insan olduğu bir evrendeki küçük bir kasa.Tanrının paraya ihtiyacı olduğu zaman büyük savaşlar , ölümler oluyor.Ölenler harcanıyor.Kazananlarsa faiz yaratmak için ürüyor.''

''gelecekten bir şey beklemeyenler , mutluluklarını geçmişte yaratırlar.''

''bir zamanlar dünyaya hakim olan siyaset kuralları satrançtakilerle aynıydı. binlerce yıl önce dünya satranç kurallarına göre yönetiliyordu.şimdiyse satranç sadece bir oyun. bir gün cumhuriyet ve kurallarıda oyun haline getirilip oyuncakçılardaki zihin geliştirme raflarında yerini alacak.'beş yaş üstü' yazacak içinde durduğu kutunun kenarında. ve kimse bir zamanlar bu oyunun kurallarıyla ülkelerin yönetildiğini bilmeyecek.''150


''taksim ne demek?paylaştırmak, dağıtmak demek. işte burada, istanbulda yaşayan insanların taksim edildiği yerdir.insanlarbu meydandan sokaklara, semtlere , caddelere dağıtılırlar. ayrıca burada sürekli bir pay alma  durumu da söz konusudur.yani istanbulda payına düşeni taksimde alırsın.çünkü burada zevk ,insan, uyuşturucu, kan, aşk, acı akla gelen her şey taksim edilir. hak edilen payların alındığı yer burasıdır. tabi yapılan taksim bazen adaletli olmayabilir.ama zaten meydanın adı sadece taksimdir. adil taksim meydanı değil.''

les triplettes de belleville




biraz kasvetli olsa da bayıldım ben bu filme yaa!
o tren geçişlerinde köpeğin sürekli havlayan hali, mikserle kas yoğurmalar, kurbağa sahneleri, amerikalıların halleri, gemi, binalar hepsinin şekilleri, betimlenmesi şahaneydi. böyle bir babanem olsaydı ahah!

25 Aralık 2010 Cumartesi

♥♥♥♥♥♥bunların hepsini yapıp yemek istiyorum!





ikizler?onbeşizler desek!

harrynin bu halleri benim kişilik değişimlerim gibi! hepsi aynı anda ortaya çıkabiliyor.

24 Aralık 2010 Cuma






Güzel kadınlar aşkla aptallaşır; ama hem akıllı hem güzel kadınlar, aşıkken de akıllıdır. Bu yüzden hep yalnız kalır..

the tourist


bon jovi!!!:D:D

johnny depp in çatıların üzerinde çizgili pijamalarıyla koşuşturduğu sahnelerde gülmekten öldüm. filmin en güzel kısmıydı benim için
angelina jolie kilosuzluktan 60 yaşında gibi. elleri, kolları filan insanı rahatsız ediyor. omuzlarındaki kemiklerden hastalıklı gibi izlerken fena oldum.
venedik şahaneydi, otel özellikle rüya gibiydi. http://danieli.hotelinvenice.com/


23 Aralık 2010 Perşembe

black swan

masum bir balerinin kendi karanlık taraflarıyla yüzleşmesi.
natalie portman mükemmel güzelliğyle büyülüyor.
kuğu gölü balesini izlemek istiyorum!!!

21 Aralık 2010 Salı

wild target


kızın kıyafetlerine ve kendisine hasta oldum çok tatlıydı!
eğlenceli zaman geçirmek için izlenebilecek bi film.
emily blunt sen ne güzel bi kadınsın yaa! günışığı temizleme şirketinde görmüşüm daha önce izlerken çok tanıdık gelmişti zaten.

20 Aralık 2010 Pazartesi

11 e 10 kala

koleksiyoncu mithat bey filmin sonunda istanbul ansiklopedisinin 11. cildine sahip olduğunda diğer tüm 10 cildini  aslında kapıcısı tarafından satılarak kaybetmiş oluşunu düşünür müydünüz filmin adından? ben düşünmemiştim.
insanın koleksiyon yapası geliyor tabiki odalar dolusu değil. 

http://www.elfyourself.com/

19 Aralık 2010 Pazar

coco avant chanel

"sevmenin tek güzel kısmı sevişmek.
bunun için de bir erkeğe ihtiyacımız olması çok kötü!"

kampüste çıplak ayaklar


bazen bişeyleri anlayabilmek için günlerce çalışıp para kazanıp, başka bi ülkeye birinin peşinden gidip onunla yalnız kalabilmeye çalışmak gerekiyormuş.
yalnız kalmamanın bazen çok büyük bedelleri olabiliyormuş.
bazı gereksiz sahne ve amatör oyunculara rağmen güzel bir filmdi.
hindistanda fransada ve türkiyede çekilmiş, üzerinde uğraşılmış bir film.