15 Aralık 2010 Çarşamba

mucizevi mandarin-aslı erdoğan


acılarla dolu bir geçmiş ve korkutucu gelecek arasında donup kalmış, içinde bulunduğu ana da bir türlü ulaşamamaktadır.sf.18
erkeklerin benimle ilgili uydurdukları masallardan genellikle hoşnutumdur, gerçeklikle bağlantılarını  araştırmak gibi çetin ve düşkırıklığı içeren bir işe kalkışmam bile.nasıl olsa onlar beni değil, kendi yarattıkları bir imgeyi sevecekler, yargılayacaklar, aşağılayacaklar, ter edecekler, ona hem aşık olup hem de savaş açacaklar.sf 35

bir insan ne kadar kötü dövülürse dövülsün, içeriden ya da dışarıdan , bedeni ya da ruhu ne kadar incinmiş olursa olsun, yaşamı yeniden sevebilir.Yeter ki kafasını hep aynı duvarlara vurmaktan vazgeçsin.sf.60

isviçrede sokak köpeği yaşamaz; sahiplerinin düzenli aralarla tasmalarından tutup kaka yapmaya çıkardığı kuçu kuçuların izleri, benim için bu toplumun varsıllığının , abartılmış bireyciliğinin ve yalnızlığının bir simgesi.sf80

sessizliğin şiddeti en keskin olanıdır; gökyüzünü anlayabilmek için, susmak ve dinlemek gerekiyor.sf92

gökyüzü yaşayanlarınsa, toprak ölülerindir.Bir bakış kadar gökyüzü, bir beden büyüklüğünde toprak.sf113



*Mandarin: Çin'de devlet memurluğu yapan kişilere verilen ad.


yaşlı ve çirkin bir mandarin, karşılığını parayla ödeyeceği zevk gecesi için olağanüstü güzel, ama taş kalpli bir fahişeye gitmiş. sabaha karşı, yaşlı adamın uykuya dalmasını fırsat bilen genç kadın, soyguncu dostlarını çağırmış. ne var ki mandarin, tilki uykusundan fırladığı gibi olanca gücüyle karşı koymaya, dövüşmeye başlamış. haydutlar hem kalabalık hem de işinin ehliymiş. onu kolayca köşeye sıkıştırmışlar. ancak ne kadar vururlarsa vursunlar bu zayıf, çirkin bedende yara açılmadığını, can alıcı darbelerin iz bırakmadığını görmüşler. bıçaklarını, kılıçlarını çekmişler, ama en keskin bıçak, en acımasız kılıç bile mandarine hiçbir şey yapamıyormuş. sonunda korkup kaçmışlar. dövüşü izleyen kadın, yaşlı adamın mucizevi gücünden etkilenmiş, bir kez daha, bu sefer aşk adına sevişmek istemiş. onu hayranlıkla, arzuyla, şefkatle okşamaya başlamış. gel gelelim güzel kadının her dokunuşunda mandarinin bedeninde yeni bir yara beliriyormuş, dövüşün, darbelerin, bıçakların, kılıçların açtığı yaralarmış bunlar. içten bir ilgi ve şefkat görene dek gizli kalmışlar. sonunda mandarin kanlar içinde kadının kollarına yığılmış, ölmüş




maharabarata:en koklu hint destanidir..hatta hintliler icin yol gosterici bir kitap ozelligi tasimaktadir.icinde cok uzun ve aile arasi gecen buyuk bir savas anlatilir.butun kahramanlar icimizdeki yonlerin simgesidir.masaldaki bir kahraman olan arjunanin kendi icinde verdigi savasi ve nasil mucadele etmesini hocasi khrisna sayesinde asmasini anlatan bagavad gita bolumu cok ogretici ve onemli bir yer iceririr kitapta.
Nabokov  1899 – 1977 Rus asıllı ABD'li yazar. İlk eserlerini Rusça yazdı, uluslararası ününü İngilizce yazdığı romanlarla kazandı. En tanınmış eseri Stanley Kubrick ve Adrian Lynetarafından filme de çekilen Lolita adlı romanıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder