28 Şubat 2012 Salı

İskeçe-Xanthi karnavalı


Geziyi, 1829'dan beri her sene şubat sonu mart başı gibi kutlanan İskeçe deki karnavala denk getirmemiz şahane oldu.
Kemer sıkma önlemlerinin bolca eleştirildiği; başbakan, eski başbakan, Almanya, Fransa gibi AB ülkelerinin başkanlarıyla dalga geçilerek hazırlanan süslemeler müthişti!
Bu kutlamalardan Paskalyaya kadar 40 gün boyunca kırmızı et yemeden oruç tutmaya başlayacaklarmış.
İnanılmaz eğlenceli bir karnavaldı, şimdiden önümüzdeki seneler için kostüm giyip gitme planları yapmaya başladık bile!









































selanik

Yunanistan'ın ikinci büyük şehri Selanik. 
Ben gitmeden önce bu kadar büyük ve güzel bir şehirle karşılaşacağımı düşünmüyordum açıkçası.
Dükkanlar, vitrinler, binalar  her şeyinden bir eğlence fışkırıyor adeta şehrin.
Sokakta gezerken bile karşılaşılan grafitiler, duvarlardaki resimler insanı mutlu ediyor.
Her yerde o kadar güzel pastaneler var ki 'bunu da deneyelim bunu da deneyelim!' derken  yemek yemeye fırsat kalmıyor.























bir lamba bu kadar mı güzel olabilir!!







Apartmanlar arasında kalmış Atatürk'ün doğduğu evi.





Gezerken tesadüfen karşılaşıp bayıldığımız pasta değil bunlar sanat eseri dediğimiz Blé.
Bir gün yolunuz Selaniğe düşerse buradan bir şeyler alıp tadına bakmazsanız inanılmaz lezzetler kaçırırsınız.


Yaz veya kış hiç fark etmez bir ülkenin dondurmalarını tatmadan dönmek olmaz.
  Fregio nun enfes dondurmasıyla mest olmadan iyiki Selanik ten ayrılmamışız.