Sibiu'dan sonraki şehrimiz 12. yy da Sakson koloniciler tarafından kurulan Sighisoara. Sibiu'dan bindiğimiz trendeki görevli biletleri kontrol ederken bize bir şeyler söylüyor ancak tabi ki Romence olduğu için anlamıyoruz. Neyse ki 10 dakika sonra yanında İngilizce bilen bir kızla gelip belli bir yerde raylarda çalışma olduğunu o noktada otobüse geçip biraz otobüsle devam ettikten sonra yeniden trene binileceğini söylüyor. Hafif endişelensek te o noktaya gelince bizimle beraber bir sürü kişinin bunu yapacağını görünce rahatlıyoruz. Yaklaşık 3 saat sonra Sighisoara'ya varıyoruz. Biraz yürüyüp nehri de geçtikten sonra köprünün tam karşısındaki upuzun merdivenlerden kan ter içinde kalarak çıkınca nihayet merkezdeyiz. Burası Romanya gezimizdeki en küçük yer. Abartmıyorum tepedeki kiliseyi saymazsak 15 dakika içinde bütün sokaklardan yürüyüp geçebilirsiniz.
Casa Vlad Dracul -Drakula 'nın doğduğu ev olarak biliniyor. Şimdilerde turistik bir restorana dönüştürülen yer Kazıklı Voyvoda Vlad Tepeş'in 1431'de doğup 4 yılını geçirdiği evmiş.
Tepedeki kilise ve okula ulaşmak için 175 basamağı olan Öğretmenler Merdiveni’ni (Scara Acoperita) tırmanıyoruz.
Şehri saran surlar boyunca çeşitli zanaatlara ait kuleler bulunuyor; demirciler, ayakkabıcılar, bakırcılar, terziler, kasaplar gibi.
Biz dekorasyonu çok güzel olan, meydandaki Casa Saseasca da kaldık. Tavsiye ederim. Yazın giderseniz gece camdan ateş böceklerini izleyip mutlu olmayı ihmal etmeyin:)
Plastik ve bazı yerleri şeffaf Romen Leyi.
Eski şehirde Vlad Tepeş'in bir büstü de bulunuyor, düşman ve rakiplerini "kazığa geçirme" yöntemiyle öldürmesi nedeniyle ölümünden sonra kendisine "Kazıklı Vlad" (Vlad Ţepeş) adı verilmiş. Kazığa geçirilenlerin kanlarını fıçılarda toplatıp şarap gibi içtiğine dair söylentiler daha sonra onun bir vampir olduğu efsanesine neden olmuş.
Şehrin merkezi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde ve en görkemli yapı saat kulesi.
Eski şehir merkezinde market yok haberiniz olsun, Saat Kulesi'nden aşağıya epeyce yürüdüğünüzde 1 Decembrie diye geçen caddede bulabilirsiniz.
Eğer Bükreş'e gelip tek bir şehre geçmeyi düşünüyorsanız bence Sibiu'ya gidin ancak daha uzun bir rota çizecekseniz renkli evleriyle minicik Sighisoara'yı da planlarınıza dahil edin.
Gerçekten çok etkileyici.
YanıtlaSilEvler çok hoş gerçekten, benim de dikkatimi onlar çekti. Huzur verici.
YanıtlaSilRenkli renkli hepsi, Romanya epey şaşırtıcı:)
Sil