16 Şubat 2010 Salı

anne frank

Anne Frank, Holokost’ta yaşamlarını kaybetmiş sayıları bir milyonu geçen Yahudi çocuklardan birisidir. Otto ve Edith Frank'ın kızları olarak 12 Haziran 1929'da, Almanya’nın Frankfurt şehrinde Annelies Marie Frank adıyla dünyaya geldi.
Beş yaşına kadar, Anne Frankfurt dolaylarında bir apartman dairesinde Anne ve babası ve ablası Margot ile birlikte yaşadı. Nazilerin 1933'te iktidara gelmesinin ardından, Otto Frank iş bağlantılarının olduğu Hollanda’nın Amsterdam şehrine kaçtı. Ailenin geri kalanı da Otto'nun peşinden gitti. Anne ise büyükanne ve babasıyla Aachen'de kaldıktan sonra Şubat 1934'te Amsterdam'a giden aile bireylerinin sonuncusuydu.
Almanlar Mayıs 1940'ta Amsterdam'ı işgal etti. Temmuz 1942'de, Alman yetkililer ve onların Hollandalı işbirlikçileri ülkedeki Yahudileri Alman sınırının yakınındaki Hollanda kasabası Assen yakınlarındaki bir geçiş kampı olan Westerbork'ta toplamaya başladı. Westebork'taki Yahudiler Alman yetkililer tarafından, Almanların işgal ettiği Polonya'daki Auschwitz-Birkenau ve Sobibor ölüm merkezlerine sürüldü.
Haziran ayının ilk haftasında, Anne ve ailesi, kendileriyle birlikte dört Hollandalı Yahudi'nin, Hermann, Auguste, Peter van Pels, ve Fritz Pfeffer'ın da saklanacağı bir apartman dairesinde gizlendiler. İki yıl boyunca, Anne Frank'in günlüğünde “Gizli Oda” diye bahsettiği Prinsengracht sokağı 263 numaradaki aile şirketine ait ofisin arkasındaki apartmanın çatı katında gizlice yaşadılar. Öncelikle ailenin saklanacağı yerin hazırlanmasına yardımda bulunan Otto Frank'in arkadaşları ve çalışma arkadaşları, Johannes Kleiman, Victor Kugler, Jan Gies ve Miep Gies kendi hayatlarını tehlikeye atarak Frank ailesine gıda ve giysi yardımında bulundu. 4 Ağustos 1944'te, Gestapolar (Alman Gizli Servis Polisi), kimliği belirsiz bir Hollandalının ihbarı üzerine ailenin saklandığı yeri buldu.


Aynı gün, Gestapo yetkili SS Çavuş Karl Silbelbauer ve Hollandalı iki yardımcısı Frank ailesini tutukladı ve 8 Ağustos'ta Westerbrok'a gönderdi. Bir ay sonra, Eylül 1944'te, SS subayları ve polis Franks ailesini ve onlarla birlikte saklanan dört kişiyi, Westerbrok'tan Almanların işgal ettiği Polonya'daki toplama kampı kompleksi olan Auschwitz'e giden bir trene bindirdi. Yaşlarının küçük olması nedeniyle çalıştırma amaçlı olarak, Anne ve ablası Margot 1944 yılı, Ekim ayının sonuna doğru Kuzey Almanya'da Celle yakınlarında bulunan Bergen-Belsen toplama kampına götürüldü.
Her iki kız kardeş de, İngiliz Birlikleri’nin Bergen-Belsen kampına girdiği 15 Nisan, 1945'ten yalnızca birkaç hafta önce tifüs nedeniyle hayatlarını kaybetti. SS yetkilileri, Anne'nin anne babasını da zorunlu çalışma için seçti. Anne'nin annesi Edith 1945'te, Ocak ayının başlarında Auschwitz'de öldü. Yalnızca Anne'nin babası Otto savaştan sağ çıktı. Otto 27 Ocak, 1945'te Auschwitz kampında Sovyet Kuvvetleri tarafından serbest bırakıldı.
Saklandıkları süre boyunca, Anne korkularını, umutlarını ve yaşadıklarını kaydettiği bir günlük tuttu. Ailenin tutuklanmasının ardından apartmanda bulunan bu günlük, Frank ailesinin saklanmasına yardım edenlerden biri, yani Miep Gies tarafından saklandı. Günlük savaştan sonra pek çok dilde yayımlandı ve Avrupa'da, Güney ve Kuzey Amerika'da binlerce ortaokul ve lisede müfredata alındı. Anne Frank Holokost’ta hayatını kaybeden çocuklarının kayıp geleceğinin sembolü hâline geldi.


amsterdama birgün gidebilirsem, anne frank müzesinide ziyaret etmek istiyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder