20 Mayıs 2019 Pazartesi

poznan-polonya


Mart ayında bir hafta süren, hızlı bir Berlin-Poznan-Wroclaw-Prag-Cesky Krumlov seyahatimiz oldu. Şehirler arası ulaşımı bir kez hariç Flixbus ile sağladık. Poznan-Wroclaw arası ulaşımda ise daha pahalı olan ama saatleri bize uyan treni kullandık.
Polonya'da hava bir an olsun bere ve atkıyı çıkarmanın mümkün olmadığı, baş ağrıtan dondurucu soğuktu.
Berlin'den sabah dokuzda bindiğimiz otobüsle üç buçuk saatte Poznan'a vardık.Akşam saat beşteki Wroclaw trenimize kadar vaktimiz vardı. Poznan'da otogar, tren istasyonu ve alışveriş merkezi yan yana.Öncelikle indiğimiz yerdeki Avenida Alışveriş Merkezi'ndeki döviz bürosundan euro karşılığı zloti alıp marketten bir şeyler alarak parayı bozdurduk. (1 Polonya Zlotisi=1,43 TL -mart 2019 1,56 TL-mayıs 2019) :(
Bavullarımızı tren istasyonundaki kilitli dolaplara 14 zlotiye bırakıp (sadece bozuk para geçerli) zamanımız az olduğu için dışarı çıkıp makinelerden 13,6 zl'ye günlük bilet aldık.
Srodka semtindeki üç boyutlu graffitiyi görmek istediğimiz için otogarın karşısındaki Most Dworcowy durağından 8 numaralı tramvaya atladık.

National Geographic Traveller anketinde 2016 yılında Polonya’nın Yeni Yedi Harikası'ndan biri seçilen üç boyutlu duvar resminde bir prens, bir borazan çağrısı oyuncusu, bir kedi veya bir kasabanın ahırı görülüyor. Turistleri şehrin daha uzak mahallelerine çekebilmek için bu duvar sanatları gayet iyi fikir. Saint Margaret Kilisesiyle yan yana görülmeye değerler.

Günümüzde Polonya'nın beşinci büyük şehri ve Wielkopolska Voyvodasının başkenti olan Poznan, Polonya Devleti’nin kurulduğu ilk şehir olarak biliniyor.





Srodka bölgesinden Katedral Adası-Ostrow Tumski'ye kırmızı çelikten yapılma Jordan Bridge'den geçerek varıyoruz.Köprü pek çok Avrupa şehri gibi  sevgili isimleri ile kazınmış asma kilitlerle kaplı.

 Poznan Varta Nehri kıyısında yer alan şehir Tıpkı Wroclaw gibi  Katedral Adası'na  sahip.
Varta'nın iki kolu arasında yer alan Ostrow Tumski adası St. Peter ve St. Paul Bazilikası olarak da bilinen Poznan Katedrali'ne ev sahipliği yapmakta. Bu katedralda ülkenin ilk krallarının mezarları da bulunuyor.

Buradan tramvaya atlayıp eski şehir merkezine gidiyoruz.

Poznan'a gitmemizin en önemli sebebi ise bu sıra sıra renkli evleri görmekti.Ana meydanda yer alan 16. yüzyıldan kalma pastel boyalı tüccar evleri inanılmaz güzeller. Geçmişte tüccarların burada balık sattıkları ve evlere bu yüzden “ringa balığı evleri” dendiğini söyleniyor.
Ana Meydan'da Rönesans tarzında bir Belediye Binası da bulunmakta. Her gün saat 12'de ünlü Poznan keçileri binanın kulesinde görülebilir. 

Keçilerin şöyle bir hikayesi var; 16. yüzyılın ortalarında, belediye başkanı şehri ziyaret eden bazı saygınlar için Pete ismindeki şefi ayrıntılı bir ziyafet hazırlamakla görevlendirilir. Şef kızarmış geyik hazırlamaya başlar ama işler pek iyi gitmez. Pete’nin yeni bir ete ihtiyacı vardır, ama kasapta artık geyik eti yoktur. Yemeğin ve kendi boynunun kurtarılması için çaresizce endişelenirken yakındaki bir çayırda otlanan iki keçi görür, ancak keçiler kaçarak Belediye Binası'na doğru yönelirler. Kuleden çıktıklarında  boynuzları kilitlenir, savaşmaya başlarlar.  Aşağıda bunu gören belediye başkanı ve misafirleri  Şef Pete ve keçileri affeder. Belediye başkanı kulenin saat mekanizmasına iki keçi eklenmesini emreder. 1675'te kuleler ağır hasar görürler, uzun yıllar tadilat gördükten sonra 1913'de, keçiler saatlerine geri dönerler. O zamandan beri her öğle vakti önce trompetle çağrı yapılır ardından iki ahşap keçi ortaya çıkıp toslaşırmış.

Tarihi Kent Meydanı'nın dört köşesinin çeşmelerin her biri mitolojik kahramanlardan esinlenilerek yapılmış.  Elinde liriyle Apollon,  Deniz Tanrısı Neptün, Savaş Tanrısı Mars ve Propserpina’yı kucaklayan Pluto.



 The Lesser Basilica of St. Stanislaus
 Basilica Barok döneminden kalma birçok Roma sanat eserine ve 1876'dan kalma bir orga ev sahipliği yapıyor.
Pek çok mağazanın bulunduğu Ulica Polwiejska şehrin alışveriş caddesi.





Biz zamansızlıktan gidemedik ama Croisant Museum'a gidip Aziz Martin Kruvasanlarından yiyebilirsiniz.
Birkaç saate bu kadarını sığdırabildik. Polonya'ya ülkemizden uçuşlar çok pahalı ancak Berlin'e giderseniz oradan bu tatlı şehre bir günlüğüne de olsa küçük bir gezi yapabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder