22 Mayıs 2019 Çarşamba

peterhof sarayı-saint petersburg

Unesco Dünya Mirasları Listesi'nde yer alan Peterhof, Büyük Petro'nun küçük bir kasabanın büyüklüğüne sahip olan yazlık konutu. Dünyanın en büyük saray ve park komplekslerinden. Saint Petersburg'a 30 km uzaklıkta bulunan Peterhof'ta her biri birer mimari şaheseri saraylar, bahçe sanatının en güzel örnekleri, yüz elliden fazla çeşme ve fıskiye, görkemli  heykeller bulunuyor.
 Peterhof’un tarihi, 1709’da ilk sarayların; Monplaisir, Marly ve Hermitage’nin yapımına dayanıyor. Büyük Petro 1714'teki İsveç filosuna karşı kazandığı zaferden sonra, Peterhof'u Rus Donanması'nın görkemli sembolüne dönüştürmeye karar vermiş ve iki yüzyıl boyunca devam eden çalışmalar ve eklemelerle saray şimdiki halini almış.
Petro'nun Versailles Sarayı'na benzeyen bir saray istiyorum demesiyle yaptırılan ve 1723'te açılan Rusya'nın zenginliğini ve ihtişamını göstermek amacıyla yapılan Peterhof  muhteşem parklar, çok sayıda çeşme, mermer heykeller ve ihtişamıyla  prototipi Fransız Versailles'ı aşmış ve Avrupa'nın en görkemli sarayı olmuş.
 II. Dünya Savaşı'nda Peterhof epey zarar görmüş, saraylar yıkılıp yağmalanmış, heykelleri çalınıp bahçeler yıkılmış. Savaş sonrası restore edilmiş.

Biz metroyla Avtovo istasyonuna gelerek (1 numaralı kırmızı hat) matruşkaya(minibüs)(224, 300, 424) binip (70 ruble) otuz dakikalık bir yolculukla üst bahçenin olduğu kısmın önünde indik. Peterhof Sarayı pazartesi günleri kapalı. Çeşmeler mayıs ayından ekim ayına kadar çalışıyor. Açılış saatleri ve bilet fiyatları hakkında daha fazla bilgi için gitmeden internet sitesinden kontrol edin.

Üst Bahçe ücretsiz, Büyük Saray'ı Aşağı Park'la Peterhof kasabasından ayıran yemyeşil yeşillikler, heykeller ve muhteşem çeşmelerle düzenlenmiş hoş bir yer. Karayoluyla varınca Üst Bahçe'yi geçip girişten bilet alıp Aşağı Park'a geçtik. Aşağı Park, internette ve kartpostallarda ikonik fotoğrafları olan Büyük Saray ve çeşmelerin bulunduğu yer. Deniz vasıtasıyla gelip Üst Bahçe'yi görmek için Aşağı Park'tan çıktıktan sonra tekrar girmek isterseniz yeniden bilet almanız gerekeceğini lütfen unutmayın! Üst bahçeleri de görmek isterseniz en mantıklısı karayoluyla gelmek.

Peterhof’un müzelerini ziyaret edip etmemek veya kendinizi tamamen parklara ve çeşmelere yoğunlaştırmak tamamen size kalmış.Saraya giriş 1000 ruble ve içinde fotoğraf çekmek yasak. Biz Hermitage Müzesinde iç mekana doyup sadece bahçeleri gezdik. Alt Bahçe giriş bileti 900 Ruble (85 TL-2019 Mayıs)

Peterhof'a otobüsle geldiyseniz Üst Park girişinin karşısında mimarisi Moskova'daki Aziz Vasil Katedrali'ne benzeyen bu güzel Ortodoks katedralini göreceksiniz. Daha da önemlisi burası Büyük Peter ve ailesinin de mezar yeri.


Alt Bahçe; Büyük Saray ve Baltık denizi kıyıları arasında yer alıyor. İçeri girip biraz yürüyünce bu büyüleyici manzarayla karşılaşılıyor. Grand Palace'nin önündeki Büyük Çağlayan bronz heykeller, büstler, vazolar, rölyeflerin yanı sıra merdivenler, kemerler ve kaseler gibi çok sayıda heykelle dünyanın en muazzam çeşmelerinden. Büyük Çağlayan 64 çeşme, 255 heykelden oluşan dekoratif ayrıntısıyla dünyadaki en iddialı çeşme yapısı olarak biliniyor. Büyük Çağlayan'ın merkezinde Peterhof'taki en ünlü çeşme; Samson Çeşmesi bulunuyor. Havuzun merkezinde aslanın ağzını yırtan Samson heykeli bulunuyor. Sembolik olarak, bu kompozisyon, Rusya’nın Kuzey Savaşı’nda İsveç’e karşı kazandığı zafer anlatıyor. Orijinal heykel savaş sırasında Almanlar tarafından çalınmış ancak fotoğraflardan Vasily Simonov tarafından ve 1947'de tekrar yapılmış. Bu çeşmenin en önemli özelliği hiçbir pompa sistemi kullanılmadan, kademeli yapı sayesinde suyun havaya fışkırmasının sağlanması.

Deniz Kanalı
 Büyük Çağlayan'daki havuzun merkezinden bir kanal doğrudan Baltık Denizi'ne uzanıyor. Kanalın her iki tarafında da yükselen suları 4 metre yüksekliğe ulaşan 22 yuvarlak çeşme var. Bu kanal Peterhof'taki Alt Bahçeleri ikiye bölüyor.

Adem ve Havva Çeşmeleri,  Aşağı Park'taki iki özdeş çeşme. Heykeller, Venedik'teki Doge Sarayı'ndaki Antonio Rizzi'nin ünlü orijinalleri üzerindeki varyasyonları. 1717'de heykeltraş Giovanni Bonazza tarafından yapılmışlar. Nazilerin istilasının ilk günlerinde, Adem ve Havva heykelleri Aşağı Park'a gömülmüş böylece yıkımdan kurtulabilmişler. Fıskiyeler 1948'de yapılıp restore edilmiş ve bugün Petro zamanının orijinal heykelleriyle bahçede yer alıyor.
Peterhof'taki her sarayın eşleşen bir çağlayanı var: Grand Palace - Grand Cascade; Monplaisir - Dragons’s Cascade veya Chess Mountain; Ermitaj - Aslan Çeşmesi; Marley - Altın Dağ Cascade.

Hermitage ile kompozisyon olarak bağlanmış Aslan (Hermitage) Çeşmesi. 1799-1801 yılında inşa edilmiş ve açık bir Yunan tapınağı gibi görünüyor. Taş temel, üç taraftan 14 gri granit sütunla çevrili. Sütunlar arasında mermer vazo çeşmeleri var. Çeşmeler iki taraftan bronz aslanlar tarafından korunmakta.

Biz  Saint Petersburg'a Temmuz 2017'de gitmiştik ve hava inanılmaz değişkendi.Bir yağmur yağdı bir güneş açtı. Genelde ince montlarla gezdik.



Peter'in danışmanlarını ve en yakın arkadaşlarını gayrı resmi toplantılar ve eğlence için karşıladığı Monplaisir Sarayı. Giriş 500 ruble.



Ejderha Çeşmesi veya Satranç Dağı (Dragons Cascade veya Chess Mountain) Peterhof'un en güzel yerlerinden biri. Şelale 21 metrelik dağın tepesinde küçük bir mağaradan damalı eğimli yüzeyden aşağıya dökülüyor. Satranç tahtası tasarımı 18. yüzyılın ortalarında eklenmiş. Mağaranın önündeki çıkıntıda rengarenk boyanmış savaşa hazır kanatlı üç bronz ejderha figürü, çağlayanın her iki tarafında İtalyan ustalarının Yunan ve Roma tanrılarının mermer heykelleri bulunuyor.
"Satranç Tahtası Tepesi" çeşmesinin önündeki alan; kare iki özdeş ve simetrik 'Roma' çeşmeleri ile dekore edilmiş. "Roma" adı, Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası’nın önündeki meydanda bulunan taş çeşmelere benzerlik gösterdiğinden verilmiş.

Güneş Çeşmesi olarak adlandırılan bu  çeşme; güneşin günlük hareketlerinin bir çeşit simülasyonu.1941-44 işgali sırasında büyük zarar göre çeşmede 1956 ve 1957'deki restorasyon çalışmaları sırasında sağlam kalan iki heykel kullanılmış.


Biri yanlarına geldiğinde sularını aniden fışkırtan şaka çeşmeleri.

İhtişamlı çeşmeleri, yemyeşil ağaçları, sincap ve ördekleriyle Deli Petro'nun bu muhteşem sarayını görmek inanılmaz bir deneyimdi. Saint Petersburg'a gitme fırsatı bulursanız Peterhof'a yarım günden fazla zaman ayırmanız gerektiğini unutmayın.

1 yorum:

  1. Çok etkileyici. Büyük Petro'nun yaptırdıkları arasında sadece Tallinn'deki küçük örneklerini gördüm:) Oraya ava gidermiş kendisi. Umarım bir gün Rusya kısmet olur:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil