Kampanyadan aldığımız biletlerle nisanın ilk hafta sonu hızlı bir Amasya-Tokat gezisi yaptık. İlk gün Amasya'da özellikle epey yağmurlu ve rüzgarlı bir hava vardı. Neyse ki aralarda yağmur durdu güneş çıktı, hava ıpılık oldu ve gezebildik.
Merkezde inip öğlen için asıl gezi rotamız Tokat'a otobüs biletlerimizi alıyoruz; yağmur artıyor, kahvaltı için Yeşilırmak kenarındaki kafelerden birine oturup leziz bir kahvaltı edince keyfim yerine geliyor. Dışarı çıkıp selfie çeken şehzadenin yanına gidiyoruz ki telefonunu alıp götürmüşler, bizim telefonlarla hep beraber bir selfie çekip nehir kenarından yolumuza devam ediyoruz.
Dünyanın ilk coğrafyacısı olduğu ve Amasya'da doğup öldüğü bilinen Strabon (MÖ 60 – MS 24)'un heykeli.
Bir işe elimizi attık mı onu da abartmadan bırakmayız. Nehir kenarı sıra sıra heykellerle dolu, neyse ki heykelleri severim.
Amasya Belediyesinin sitesinde Ferhat ile Şirin'in hikayesi şöyle anlatılmış:
Efsaneye göre Ferhat meşhur bir nakkaştır. Sultan Mehmene Banu, kız kardeşi Şirin için yaptırdığı köşkün süsleme işini Ferhat’a verir. Ferhat köşkte çalışırken Şirini görür ve birbirlerine sevdalanırlar. Ferhat Sultan’a haber salarak Şirin’i istetir. Sultan kız kardeşini vermek istemez. Ferhat’ı oyalamak için, Elma Dağı’nı delip şehre su getirmesini şart koşar. Ferhat Şirin’e olan sevdasının verdiği aşkla, dağları delmeye başlar.
Mehmene Banu dağı delip, şehre suyu getirmek üzere olan Ferhat’ın yanına yaşlı dadısını göndererek Şirin’in öldüğü haberini ulaştırır. Ferhat bu acı haber üzerine elinde tuttuğu külüngü havaya atar. Düşen külünk Ferhat’ın başına isabet eder ve Ferhat ölür. Ferhat’ın acı haberini alan Şirin, korku ve heyecanla olayın geçtiği kayalığa gelir. Ferhat’ın öldüğünü görünce bu acıya dayanamaz ve kayalıklardan yuvarlanarak, orada can verir. Her iki sevgiliyi can verdikleri kayalıklarda yan yana gömerler.
Kapılar, lahitler, topraktan testiler, İslami döneme ait kitabeler sergileniyor.
Müzenin en ilginç yanı 14. yüzyıldan kalan mumyaların sergilenmesi. 14'üncü yüzyılda İlhanlılar Dönemi'nde iç organları ile mumyalanan ve hem Türk, hem de Müslüman 6 adet mumya var bu müzede. Ben ürktüğüm için fotoğraflarını da çekmeden usulca o salondan çıktım.
Giriş 5TL, Müzekart ile ücretsiz.
2. Beyazıd Külliyesi ve hemen yanında Maket Amasya Müzesi.
Biz gittiğimizde tamirat olduğu için kapalıydı ancak Amasya’nın yüz yıl önceki hali küçültülerek yeniden inşa edilmiş.1914 yılında çekilmiş bir fotoğraftan esinlenerek yapılan makette şehrin gece ve gündüzü yaşatılıyormuş.
Manzaraya karşı Türk kahvesi. Bayılırım.
Şehzadeler Müzesi
Alt katta Amasya'da valilik yapan fakat sultan olamayan 5 şehzadenin, ikinci katında ise tahta çıkan 7 Osmanlı padişahının; Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmet, 2. Murat, Fatih Sultan Mehmet, 2. Bayezid,Yavuz Sultan Selim ve 3. Murat'ın bal mumu heykelleri var. Küçücük bir müze burası. Giriş 3 TL.
Amasya Saat Kulesi
1865 yılında Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1938 yılındaki depremde yıkılmış, 1940 yılında Yeni Köprü yapılırken yıktırılmış, 2002 yılında aslına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş.
Buraları gezdikten sonra çılgınca bir yağmur ve fırtına başladı, biz de Amasya Valiliğinin yanındaki Belediye Çay Bahçesine sığınıp yağmurun dinmesini bekleyip Tokat otobüsüne geçtik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder