24 Eylül 2022 Cumartesi

Biraz İzmir



İzmir'e her gittiğimde sevdiğim sokaklara yeniden gitmeyi, palmiyelerin ve saat kulesinin fotoğrafını her seferinde yeniden çekmeyi çok seviyorum. İstanbul'dan sonra aşırı bakımsız ve kıymeti bilinmemiş gelse de hala çocukluğum geçtiği ve hatıralarım olduğu için olsa gerek farklı bir sevgi bağım var İzmir ile.
Telefonumda çekip çekip hafızasını doldurduğum onlarca fotoğraftan birkaçını buraya koyup baktıkça hatıralara dalmayı seviyorum.

Mandela's Ubuntu Alsancakta dekorasyonunu çok sevdiğimiz bir yer oldu.

Cumhuriyet Bulvarındaki grafitiler 🧡.

Alsancak Katolik Kilisesi’ni bu sefer açık yakaladık.


Geçen sene yılbaşı üzeri gittiğimiz Evka 3 teki Emektar Kebap, çok sevdim. Bir Bornovalı olarak buraya sık sık gitmeyi düşünüyorum. İçerisinde çocukların bayıldığı fıskiye bile var:)

Kaç yıl İzmir'de yaşadım defalarca Efes Antik Kent'e gittim ancak burnumun ucundaki, şehrin göbeğindeki Agora’ya bu yaşımda gitmek kısmet oldu. Salın bebeleri gezsinler.:)







Gideli epey olan  Be Water Coffee Book Store. Hiçbir zaman kafelerde oturup kitap okuyabilen, ders çalışabilen biri olmadım. Bana göre sakince oturmalık güzel kitap kafelerden.

 

Fuar'a gidince çocukluğum aklıma gelir. Şu korku tünelinde korktuğum günler. Derin bir ah çekerim.
Fuar civarına gitmişken Portekiz'de yediğimden beri bayıldığım natalar için yeni açılan  Del Sur Empanadas a gittik. Natalar fena değildi.

Alsancak Sevgi Yolu  şu sokaktan kim bilir kaç defa geçtim. Eski kitap aradım. Raflara baktım. Çocukluk ve gençliğinizin geçtiği yerlerden geçerken sizin de içinizi garip bir his kaplıyor mu? Eskiye özlem mi, yaşlanmanın getirdiği bir şey mi. Sahiden dönsek o günlere gerçekten mutlu olur muyuz acaba?



Alsancak'tan Konak'a yürümeyi hala seven bir ben değilimdir herhalde.
Kemeraltı karmaşası bir şekilde her seferinde kendimi bulduğum yer.

Balıkçılar Meydanı Kemeraltı'nda daha önce hiç gitmediğim bir yerdi. Heykeli çok sevdim.

Cağnım gevrek ve palmiye.

İzmir'e her gittiğimde istisnasız yaptığım şeylerden biri İzmir pidesi yemektir. Kıymalı-yumurtalı favorim. Bu kez Numan ya da Kuyum klasiklerine gidemedik ama Asansör'e giderken yol üstünde yediğimiz de fena değildi.

İstanbulda gittiğim hiçbir pidecide bu lezzeti bulamadım. Ege yöresinin pideleri kadar şahane bir lezzet olamaz. Karadeniz pidesinden sonra bir cennetsin Ege pidesi.


Asansör de epeydir gitmediklerimdendi.



 
Zeynel Ergin Gevrek Fırınından çıtır simit ve çay ❤️hayattan keyif aldığımız kısa anlar.
İzmir bomba tatlısının son yıllarda abartılmasına anlam veremiyorum. Çelebi Unlu Mamülleri yıllardır vardı bir kez bile önünde kuyruk gördüğümü hatırlamam. Son yıllardaki bu bomba furyası çok tuhaf.
Tatlı bebeğim🎈

Bornova Meydanı’nı en sona bıraktım. Burası tam olarak benim çocukluğum.🧡 Bu meydanda eskiden Tansaş vardı. Önünde ağaç kütüğü şeklinde yapılan banklar ve masalar vardı, yapma köprü vardı altından sular akardı. Tam olarak şu heykelin sağ kısmında bir yerlerde elimde bir şeyler yerken bankta oturduğum bir çocukluk fotoğrafım var. Şimdi bu meydanda oğluşum çılgınca  kuşları kovalıyor. Hayat çok garip, zaman çok hızlı. Gözler yaşlı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder