Kasım ayında yolda gidip gelirken neredeyse her gün bir film izliyorum diye yazdıktan sonra yine tembelliğime yenik düşüp yolda uyuklamak daha cazip gelince aralık ayını altı filmle kapatmayı başarmışım.Her zamanki gibi çok kararlı ve istikrarlıyım>-< Neyseki ocak ayını ilk haftadan iki güzel film izleyerek açtım. Bir Varmış Bir Yokmuş biraz klişe bulduğum sıradan bir ilişki filmi.Sürekli gitgelli ilişkisi olanlar kendilerinden bir şeyler bulabilirler.
Cairo Time- Film epey oryantalist olsa da kadının Kahireyi kendi kendine gezdiği anları, balkondan şehri izlediği dakikaları çok sevdim.Duygularsa ne kadar karmaşık! İyi hissettiren filmlerden.
Germinal-Emile Zola'nın ünlü romanının sinemaya uyarlanmış hali.Kitabı ne yazık ki okumadığım için uyarlama hakkında yorum yapamam ama filmi bile çok etkileyiciydi.
Zeki Demirkubuz filmi olan 1997 yapımı Masumiyet'i izledikten hemen sonra filmdeki karakterlerin gençlik hallerinin ve hikayenin başının anlatıldığı 2006 yapımı Kader'i izledim.Saplantılı aşkın anlatıldığı iki filmi de çok beğendim.
Petit Prince'i izlememem mümkün olamazdı!
ama beni evcilleştirirsen, birbirimize ihtiyaç duyarız. sen benim için dünyada bir tanecik olursun. ben de senin için bir tanecik olurum...
birinin sizi evcilleştirmesini kabul etmişseniz, biraz olsun gözyaşı dökmeyi de göze alacaktınız..
Karga Yumurtası-İzlenebilecek en güzel Hint filmlerinden.Babaları hapiste olan iki küçük kardeşin mahallelerinin yakınında açılan pizzacıda görüp tadını merak ettikleri pizzayı yemek için verdikleri uğraş anlatılıyor.Çok beğendim.
Sibirya Berberi-3 saatten fazla süren mükemmel bir aşk filmi.Sürgüne gönderildiği sahneler çok güzeldi.Aşk için neleri göze alabilirsiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder