Film izlemelere doyamıyorum. Bazıları beklediğim gibi çıkmasa da (bkn:me and you and everyone we know) çok da hayal kırıklığına uğramadım.
extremely loud and incredibly close- malesef kitabını okumuş biri olarak beni memnun edemedi, kitaptan uyarlanan her film gibi bir sürü şey eksik kalmış.
ma vie en rose:7 yaşındaki bir erkek çocuğunun büyüyünce kız olacağına inanmasını anlatan farklı bir film.
Filmlerin konularını okumadan afişten hiç bir şeyin anlaşılmadığı filmlerden biri daha.
Çocukları hasta olan bununla başa çıkmaya çalışan bir çift.
Bazı şeylerin üstesinden gelmek bazen kolay olmuyor.
Son dönemde izlediğim filmlerden en sevdiğim.
Bir fotokopi operatörü:D ve penceresinden dürbünle izlediği silvia.
Aşkı şansa bırakmamak gerek:D
para sadece insanların değeri olduğuna inandıkları bir kağıt.
eğer kimse inanmazsa hiç bir işe yaramaz.
İstediğimiz hiç bir şey neden o zaman olmaz?
Zaman geçtiğinde olunca da artık değeri kalmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder