Anadolu yakasında, boğaz hattında öğlen başlayıp akşam son bulan bir yolculuğa ne dersiniz.Evet mi?
Öyleyse yola çıkıyoruz.
İlk durağımız benim en sevdiğim semtlerden biri; Kuzguncuk.
Güzel ahşap evleri ve renkli sokaklarıyla bu küçük semte bayılıyorum.
Pita'nın leziz cheesecake ve tiramisularını mideye indirip yola devam ediyoruz.
Daha önce böyle güzel bir balkon gören?
Çubuklu'nun tepelerinde huzur verici bir yer;Hıdiv Kasrı.
Hava hafiften yağmurlu, pek kimseler yok etrafta, kuş sesleri bize eşlik ediyor.
Okulum yandığından beri, ya orayı da kaybedersek diye her sevdiğim yerin ayrıntılı fotoğraflarını çekmek istiyorum, unutmamak için, dönüp dönüp bakabilmek için.
Beltur'un işlettiği güzel bir restoran var içeride. Gayet uygun fiyata güzel şeyler yenebilir.
En azından böyle güzel yerlerde Beltur var, yoksa yanına bile yaklaşamazdık heralde.
Dünyanın en güzel şehrinin muhteşem manzarası
Kasrın köpüşleri bizi uğurluyor.
Sırada Kandilli var.
Boğazı seyredip Ihlamur Cafe'de çay içiyoruz, içimiz ısınıyor .
Yolculuğumuz Kadıköy'de son buluyor.
Anadolu yakasında daha keşfedilmeyi bekleyen bir dolu yer var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder