“Aşk bize münferit ve dağınık bir dünyayı bütün halinde verir; zekayı ihsasların yalancı cennetinden ve dar müfredatından, aklın gülünç ve sıkışık hesaplarından kurtararak bir ebediyetin aynası yaptığı içindir ki, biz onun vasıtasıyla arızi olan her şeyi yeneriz.
Dağınık kainat unsurları, eski zaman portrelerinin o sihirli peyzajları gibi, ancak seçilmiş bir çehrenin etrafında toplandıkları, bu saçların gecesinde veya altın şafağında, bu gözlerin tılsımlı zümrüt büyüsünde ve dudakların dargın kıvrımı veya aşina gülüşü üstünde dolaşan parıltı ile aydınlandıkları zaman hakiki mana ve nizamını bulur, oluşun fantezisinden sıyrılır, bizde yeni bir şekilde teşekkül eder. Nasıl dış alemin doğması için güneşin yaratıcı teması lazımsa, bu alemin kendimize, sathi bir temasın dışına çıkan bir zenginlikle ilave edilmesi, bizimle kaynaşması, bizim olması için de bu deruni aydınlığa ihtiyacımız vardır. Onun sayesindedir ki, büyük hakikatleri kavrarız, mevsimler bize güler, eşyada uyuyan gurbetzede ve sakit ruh bizimle konuşur, zaman sırrını açar ve derin bir anlaşmada bütün uzaklıklar silinir; bütünün terkibi kendiliğinden kurulur.”
Ahmet Hamdi Tanpınar - Yaşadığım Gibi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder