14 Ocak 2012 Cumartesi

son bir haftadır okuyorum. tahminen ikibin sayfaya yakın şey okudum.üstüste konunca tabure görevi görebilmeleri güzel şey.bir gün önceden okuduğum şeyleri bir diğer gün başka bir dersin ezberini yapmaya çalışırken unutmam bence çok normal.yüzlerce isim, yüzlerce tarih ve terim arasında bir karmaşa içindeyim.milattan önce 7. yüzyıldan  başlayan günümüze kadar uzanan bir okuma metinleri skalam var; türlü konularda ne istenirse bulmak mümkün cinsinden. hala bir şeylerin daha çıktılarını almaya devam ediyorum. bugün elektriklerin kesilmesiyle keyfim iyice kaçmışken evden çıkıp fotokopi almam gerektiğiyle yüzleştim. merkezde oturduğu halde üşengeç insan yapısından hiç bir zaman vazgeçemeyecek biri olarak üstümde montumdan gözükmez diye çıkarmadığım pijamam altıma geçirdiğim eşofman altı ve derbeder haldeki saç baş gözlük  modunda kadıköyümün güzide sokaklarında insanların arasına karışıp upuzun kuyrukları bile bekleyip   alışveriş poşetleri ve topuklu ayakkabılarıyla güzel parfüm kokulu teyzelerin arasından geçerek tam eve gireceğim sırada tabi ki yoldan geçen araba tarafından baştan aşağı ıslandım.bazen böyle şeyleri sadece ben mi yaşıyorum mörficiğim o kuralları bana mı yazdın acaba diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder