İstanbul'da ücretsiz olarak gezebileceğimiz pek çok müze var. Bunlardan biri 2005 yılında Sirkeci Garı’nda açılan Demiryolu Müzesi. Sirkeci taraflarına ne zaman gitsem aklımdadır ama bir türlü gezememiştim. Her kaloriferin üzerinde kediciklerin uyuduğu bu küçücük müzede TCDD’nin geçmişte kullandığı demiryolu aletleri, saatler, trenlerdeki levhalar, daktilolar, haberleşme araçları, fotoğraflar ve daha birçok eşya sergileniyor.
Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi-Gülhane Parkı'nın içinde mimarisi, manzarası müthiş bir kütüphane olduğunu fark ettiniz mi? Önceden padişahların geçit yapan alayları izlemeleri amacı ile kullanılan Alay Köşkü 1920’lerde edebiyatçıların toplantılarını yapmak için kullanılmış ve 2011’de bugünkü adıyla açılmış. Ben çok kütüphane insanı değilim ama Gülhane manzaralı müze kütüphanenin üst katındaki okuma odalarında oturup hayallere dalmak için buraya gitmelisiniz.
Türkiye'nin en iyi dönercilerinden olarak listelerde yer alan, küçücük alanda inanılmaz satışlar yapan, önünden kuyrukların eksik olmadığı
Dönerci Şahin Usta. Kapalıçarşı'nın Kılıççılar Kapısı'nın orada bulunuyor.Pide arası kıyma döneri sokakta ayak üstü yemek için 20 lira epey fazla olsa da buraya kadar gelmişken denemeye değer.
Kapalıçarşı'da Zincirlihan'da türk kahvesi molası verip dönüş yoluna geçiyoruz. Keşifli hafta sonlarını seviyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder