23 Ocak 2015 Cuma

Kurgusuna ve dekoruna özellikle bayıldığım çok güzel bir oyun 'Sırça Hayvan Koleksiyonu'
1930ların Amerikası, bir ailenin yaşadıkları,hayalleri.
Hayatın içinden bir hikayeyi, insan psikolojisini vurgulayarak anlatan oyunları daha bi ayrı seviyorum.
 Tennessee Willims da kitabı kendi başından geçenlerden yola çıkarak yazmış zaten.
Oyun boyunca çalan müziklerden biri





 Hamlet Makinesi
İzleyeli daha birkaç hafta oluyor.Aklımda oyuna dair hiçbir şey kalmamış dekor vs dışında.
İzlerken de inanılmaz sıkılmıştım.Sezonun en iyi oyunlarından biri seçilmiş oysaki.
Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş
İzlerken ve sonrasında beni epey düşündüren oyunlardan biri daha.
Evlilik, birey olmak, yalnızlık, hayat üzerine sorgulamalar yapıyorsunuz bol bol.
Uzun evlilikler sonrasında birbirinden bunalmak ,yalnız olma ihtiyacı, birbirine söylenen kötü sözler... 
İzlerken içimi tuhaf bir endişe kaplamadı desem yalan olur.
Bir tarafta yalnız ve mutsuz bir adam bir taraftaysa evli ve mutsuz bir çift.
Oyunun ismi ise ne kadar da doğru!

Oyunu izlerken inanılmaz zevk aldım.Esprisi ,mesajı yerinde çok güzel bir oyun.
Konsept masa hazırlamalar, selfieler, trendtopic olmalar, sürekli yer bildirimi yapmalar...
Günümüz insanını çok güzel eleştiriyor.
Bayılarak izlediğim 'İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı'nın yazarı Ali Cüneyd Kılcıoğlu'nun sahneye taşınan bir diğer oyunu Komşum Hitler.
Dekorunu da pek beğendim.Kaçırmayın derim.
'Nihilist değilim yalnızca içimi dışladım'




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder