11 Haziran 2011 Cumartesi

istanbul hatırası


internette okuduklarıma göre ahmet ümit bu kitabı 10 senelik araştırmalarının sonucunda yazmış.2010 yılının en çok satan kitaplarından biri istanbul hatırası. ahmet ümit okuyucularıyla romanın geçtiği 7 tarihi mekanı birlikte gezerek istanbul turu bile yapmış.
kitabın dili son derece sade,550 sayfa olsa da  iki gün gibi kısa bir sürede bitiriyor insan, cinayeti bir an önce çözme isteğiyle.
kafa karıştırmak amacıyla kitapta tıpla ,mimariyle uğraşıp bu konularda bilgi sahibi olup suçlanabilecek üç gruba yer veriliyor, iki grup arasında gidip geliniyor zaten araştırmalar kitap boyunca, en sonunda da üçüncü grup suçlu çıkıyor. bana göre bir cinayet,polisiye romanı için teknik detaylarda eksiklikler ve klişeler  vardı. istanbulun tarihi, her geçen gün bozulan mimarisi  üzerinde durulmaya  çalışılırken polisiye yönü eksik kalmış.
insan en yakın arkadaşının karısıyla çocuğunun nasıl öldüğünü üç yıl boyunca bir kere mi konusu geçmez de öğrenmez yahu?
kitabı okurken ben bile haritayı önüme alıp cinayet yerlerini tek tek işaretleyip sıradakini neresi olabilir diye baksam mı diye aklımdan geçirdim.görülmesi gerekenler listeme pek çok tarihi yeri ekledim kitap sayesinde.uzun uzadıya sıkıcı olmayan bir dille istanbula dair tarihi pek çok bilgiyi öğrenmeye, tekrar hatırlamaya yarıyor kitap.

okuduktan sonra gördüm ki merak uyandırıcı  bir tanıtım filmi bile varmış kitabın
musluğu açtım, elimi suyun altına soktum.Soğuktu.Soğuk suyu avuçladım, yüzüme çarptım.Sert bir rüzgar gibi kapladı soğuk su alev alev yanan alnımı.Hoşuma gitti,rahatlar gibi oldum.Tekrar, tekrar çarptım suyu yüzüme.Yetmedi, başımı musluğun altına soktum.Hiç kıpırdamadan öylece durdum; hücrelerime ,tenime, ruhuma sinen bu bitmek bilmez acıyı üzerimden silmesi,yüreğimi parçalara bölen bu kadim yası sürükleyip götürmesi için öylece kaldım suyun altında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder