24 Ocak 2012 Salı

Je déteste le mois de janvier

filmsiz geçen günlerin acısını kendimi ders çalışmaya ara verdiğim bir kaç günde filme boğarak çıkardım.
tous les soleils- strasbourgda geçen,fransızca ve italyanca konuşulan güzel film.insanlar genelde bu tip filmlerden hoşlanmasa da benim en sevdiklerim arasında.Stefano Accorsi ;Ti amo, mia cara!
50/50-filmin yarısını ağlayarak izledim.kanserli bir insanın hislerini ve etrafındakilerin davranışlarını anlatıyor.yalnız; bu acıyı yaşamış olanlar izlememeli.ben bile inanılmaz etkilenmişken onları düşünemiyorum.
toast-izlemeden önce atıştırmalık bir şeylerin özellikle tatlıların elinizin altında bulundurulması tavsiye edilir.
ailenin yedikleri o şeyleri gördükten sonra  kendi öğrenci halimle yapıp yediğim şeylere dahi şükrettim. 
çok güzel bir mutfak filmi.
restless-izlemek için sabırsızlandığım bir gus van sant filmiydi.büyük bir hayal kırıklığı. inanılmaz sıkıldım.
hiç bana göre değilmiş.


bridesmaids- bu filmi nasıl hangoverla kıyaslayabilirler anlamıyorum!iki-üç olay dışında gülünecek sahnesi bile yoktu. filmde kızın yaşadıklarına isyan edip,üzülmekten, sinir olmaktan mıdır bilmiyorum pek gülemedim.
filmin afişinin  ve pembeliğinin filmle alakası yok. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder