13 Mayıs 2011 Cuma

bir kediyle aynı evde yaşamak

kapıyı yüzüne kapatırsınız.ancak yüzsüzdür. hoplar zıplar ,hatta  o kadar profesyonelleşmiştir ki tek hamlede kapıyı açar.
elinizde kalem bir şey yazmaya çalışırsınız ama onun yine canı sıkılmaktadır ve kaleme pati atarak saçma sapan şekiller çizmenizi sağlar.
raylı gardrobun kapağını biraz ittirmeyle açarak en pofuduk kazakların üzerinde mışıl mışıl uyumak en sevdiği şeylerden biridir.




televizyonda dizinin en heyecanlı kısmını izlerken gayet gamsız bir şekilde gelir ve tam ortasına oturup yalanmaya başlar.
hergün evden çıkmadan üzerinizi bantla temizleyemeyeceğinizden özellikle siyah giydiğinizde etrafınızdakiler tarafından 'ıyy her yanın tüy' şeklinde tepkilerle karşılaşırsınız.
sabah uyandığınızda ya da gece aniden uyanıp 'tanrım nefes alamıyorum galiba!'dersiniz birde bakmışsınız tam göğsünüzün üzerine uzanmış size bakan bir tosuncuk!
geceleri bazen sapıtır, yorganın içine patisini bütün hışmıyla sokuşturarak ayağınıza saldırır, masanın  üzerine çıkar, sanırım içinden 'ah şu çok güzel tekerlenir yahu' diyerek bulduğu şeyleri yere düşürür.
siz apartmandan girdiğinizde eğer uzun saatlerdir evde yoksanız anında kapının oraya gelir ve miyavlamaya başlar ,içeri girer girmez ayaklarınıza dolanır.
mutfağa gizlice girerek dolap kapağını açar veee tabakların içinde gezinmeye başlar, ardından siz de tüm tabakları çıkarıp tekrar yıkamak zorunda kalırsınız.
ıslak burnunu suratınıza sürterek uyandırır.
2 hamlede kapıların tepesine  tırmanıp ordan gardrobun,kitaplığın  üstüne atlar,posterleri kopartmışlığı vardır.
sürekli aynı türde mama yemekten sıkılıp, gözü dönmüş şekilde sizin yediğiniz her şeye sulanır.git dersiniz, ittirirsiniz yine pes etmez.
evi ona göre dekore etmeye başlarsınız, vazoları ortadan kaldırır,peçete, tuvalet kağıdı benzeri şeyleri saklarsınız.
banyonun kapısını açık bulduğu anda içeri dalar ve tuvalet kağıdını parça pinçik edip 1 milyon parçaya ayırmadan olay yerinden ayrılmaz.

lavaboda yatmaya özellikle yaz günleri bayılır.

yine çoğunlukla sabahın köründe ya da gece sapıtıp, içine cin girmişcesine yan yana koşturmaya evin içinde bir o yana bir bu yana gelip gitmeye başlar.
en sevdiğiniz koltuğun kollarının gücünü göstermek için mi bilmem,tırnaklarıyla bütün iplerini tek tek dışarı çıkarır.
sürekli koklama halindedir.
saç kurutma makinesi, saç düzleştirici, deodorant, elektrikli süpürge gibi şeylerden korktukları için; sizi sinir edince ara sıra  bunları onun aleyhinde kullanmak mümkün olabilir:)
kumunu temizletmek! aman tanrım böle şımarık bişey olamaz!o kumu 2 günden fazla kullanabilir mi hiç hanım yahu!temizle çabuk şunu diye miyavlar,peşinizde dolanır,kokuyor ben buna çişimi filan yapamam diyerek isyan eder, siz de off şu an yapamam dersiniz ve sonuç:koridorun ortasında bir dışkı!
siz otururken birden gelip patisiyle size tokat atabilir, şoka uğratabilirler!
poşet yalamak hobileri arasındadır.
ağlarken yanınıza gelip size  üzgün gözlerle bakıp,geçene kadar bekler.
her akşam gelip düzenli pati masajını yapar.

evinizin o kadar gerçek sahibi,üyesi olur ki doğum gününde mumlarla yaş mamalarla kutlama yaparsınız.bir türlü doymak bilmez, bu kadar yiyorsun nasıl bu kadar formda kalıyorsun ya!diye isyan ettirir.
kışın kalorifere bütün vücudunu yayıp adeta yapışarak,yada dvd, laptop gibi ısınmış şeylerin üzerine uyumayı tercih eder.
fazla yüz vermez,evin içinde havalı havalı salına salına gezer.
saatlerce yalanarak kendini temizler, bıkmadan usanmadan, ara sıra o kadar çok yalar ki tüylerini yatağınızın üzerine ,halıya kusabilir.
uyku mahmuru tipine bakıp seni yirim! dersiniz.
kucağınızda uyuya kaldığında aman uyanmasın diyerek yerinizden kıpırdamazsınız.
çok tatlıdırlar çokkk!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder