21 Aralık 2009 Pazartesi

bana zeytinin tadını tarif edebilir misiniz?


-Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece, büyülendiğimiz ‘gelecek’ el değmemiş ‘geçmiş’ten başka bir şey değildir.


-“Yağmur bulutları da heyecan vericidir” dedi Zeynep Hanım. “Yağmur, ırmaklar, nehirler..Ama susuzluğumuzu gidermek için bir bardağa ihtiyaç duyarız sonuçta.”


“Şöyle ki, sürekli aynı sahilin resmini yapa yapa, sonunda en az değiştiğini sandığım şeyin, en çok değişen olduğunu gördüm: Deniz.”“Yani insan gibi..Her sabah aynaya baktığımızda aynı kişiyi gördüğümüzü zannediyoruz. Arkadaşlarımız bizi yıllar sonra gördüklerinde dahi, aynı kişiyi gördüklerini sanıyorlar.”“Doğru” dedi Diana. “Bir fark görseler bile, bu genelde kilomuz veya saç biçimimiz gibi şeyler oluyor.”“Kesinlikle. Gördükleri kimsenin karşılarına yeni biri olarak çıkmış olma ihtimalini düşünmüyorlar bile. Oysa şahsen ben bir kimsenin birkaç günde bile değişebileceğine inanıyorum.”


-Ama beni özel olduğuma inandıran başkaları olduğu için, bu soruyu onlar olmadan cevaplayamıyordum. Sanki aynam kırılmıştı da, kendimi görebilmek için başkalarına bakmak zorunda kalmıştım.Sürekli onlarla bir arada olmak istiyordum ki, ne zaman “gerçekten özel miyim?” diye sorsam, onların hiç değişmeyen cevabını duyabileyim. “evet, çok özelsin. Bu dünyada bir eşin daha yok!”






-sevdiğim yemekleri sona saklarım. ama yenme sırası onlara gelinceye kadar genellikle doymuş olurum


-hepimiz çevremizden kabul görmek için kendimizden ödün veririz.


-masal kahramanları tutmayacakları sözler vermezler, değil mi? -düşler gerçekleşecek olanın mayasıdır.



kitap iyi hoş güzel de fazlaca çalıntı geldi bana buram buram alıntı kokan, sürekli küçük prense ,martıya göndermeler yapması ve bu kadar tanıtım yapılmasını saçma buldum. tamamen fazla para kazanmaya yönelik, bir romancının gelecek kariyerini düşünmeden attığı adımlar gibi geldi bana.

'kendini bulmak'ın konu edildiği kitaplar bana hep tuhaf gelmiştir zaten. insanların bazı tuhaf dönemlerinin anlatıldığı , belki yozlaştığının dünya işlerine fazlaca düştüğünün vurgulanıp önemli olanın çok başka şeyler olduğunu anlatmak isteyen yazarlar beni bunaltır çoğunlukla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder